Tasarım: Doğa, Kültür ve Deneyim Arasında

Bir süredir sürekli tasarım, deneyim, doğa-kültür etiketleri ile paylaşımlar yapıyorum ve bazen anlaşılmayan kesitler halinde kalıyor. Bunların bazıları bir tasarımcının süreçteki bakış açısı ama temel bazda bakarsak herkesin iş modelini etkileyebilecek toplumsal ve iş sahası gündemleri. Bu nedenle önce burada kısaca tasarımla, benim ideolojimle ilgisini mini başlıklar halinde ele almak istiyorum. İlerleyen dönemde her bir…

Bir süredir sürekli tasarım, deneyim, doğa-kültür etiketleri ile paylaşımlar yapıyorum ve bazen anlaşılmayan kesitler halinde kalıyor. Bunların bazıları bir tasarımcının süreçteki bakış açısı ama temel bazda bakarsak herkesin iş modelini etkileyebilecek toplumsal ve iş sahası gündemleri. Bu nedenle önce burada kısaca tasarımla, benim ideolojimle ilgisini mini başlıklar halinde ele almak istiyorum. İlerleyen dönemde her bir başlığı genişçe örnekler üzerinden ele aldığım deneyim ve gözlemlerimi paylaşacağım ve şimdi kısaca bakalım bu etiketlerin güncel hayata yansıması nedir?


Neden Önemli?
İklim krizi, hızla artan üretim kapasitesi ve insan–teknoloji etkileşiminin kontrolsüz genişlemesi… Dünyadan büyük bir üretim ağı kurduk ama dengeyi kaybettik. Her şeyde estetik kaygı arayan, marka olma hayali kuran sayısız girişim, yanlış kurgulanmış yüzbinlerce “yeni tasarım”la kayboluyor.
Peki bugünün hızında doğa–kültür dengesini koruyan deneyim tasarımı ne anlama geliyor?






Doğadan Öğrenmek Meselesi
Tarih boyunca tasarım, insanın çevresiyle kurduğu ilişkiyi dönüştürme biçimiydi. Ancak bu dönüşüm hiçbir zaman yalnızca estetik ya da işlevsellikten ibaret olmadı; kültürel, çevresel ve deneyimsel bağlamlar tasarımın asıl zeminini oluşturdu.
İlk barınaktan günümüz dijital arayüzlerine kadar doğa sadece ilham değil, ölçü, denge ve süreklilik sağlayan bir modeldir.
Donald Norman’ın dediği gibi: “İyi tasarım çoğu zaman fark edilmez, çünkü ihtiyaçlarımıza sessizce uyum sağlar.”
Bu sessiz uyum, doğanın bize sunduğu en güçlü tasarım dersidir.


Deneyim ve Marka İlişkisi
Günümüzde kullanıcılar yalnızca “güzel” veya “hızlı” olanı istemiyor; anlamlı, bağ kurduran, çok katmanlı deneyimler arıyor. Bir kurum binası ya da bir marka, yalnızca sunduğu hizmetle değil, nasıl ilişki kurduğu ile değer kazanıyor.
DesignStudio’nun Airbnb için geliştirdiği “Belong Anywhere” yaklaşımı bunun güçlü bir örneği: Mekânda deneyimlenen kültürel duyguyu tasarıma dönüştürerek yeni bir hizmet ekosistemi yaratıyor.


Etkileşim – Kültür – Teknoloji Dengesi
Deneyim tasarımı, nesneden çok etkileşim üzerine anlam bulur.
Sanatçı Olafur Eliasson’un sözleriyle: “Sanat nesnede değil, izleyicide başlar.”
Bu nedenle doğal olmak, yalnızca estetik bir tercih değil; kültürel bir değer, duygusal bir bağ ve teknolojiyle doğa arasında kurulan denge anlamına gelir.
Marka ya da ürün tasarımında bu denge sağlandığında, ortaya uzun ömürlü, kullanıcıyla duygusal bağ kuran yapılar çıkar.


Tasarımcının Yeni Rolü
Artık tasarımcı yalnızca problem çözücü değil;
Bir çevre kurgulayıcı, kültürlerarası çevirmen, deneyim tasarımcısı, sürdürülebilirlik savunucusu olarak sistemi ele almalıdır.  “Gerçek yenilik, doğaya yaklaşan değil, doğanın mantığını anlayan tasarımdadır.” sözlerini dile getiren şair Pound’un anlayışı gibi sanatla teknolojiyi, insanla doğayı, deneyimle toplumsal yapıyı birbirine bağlayan köprüler kurandır.


Sürdürülebilirlik: Estetik + Etik

Gerçeğe bakarsak doğanın üretim–tüketim dengesini dikkate almayan hiçbir tasarım, marka,işletme ya da fikir kalıcı olamaz. Gerçekten büyüyen markalar, doğa ile çatışmak yerine doğa ile birlikte çalışır. Bu sadece bugünün tercihi değil, gelecek nesillere bırakmamız gereken etik bir mirastır. İş kültüründen yaşam biçimine kadar, sürdürülebilirlik artık “isteğe bağlı” değil, zorunlu bir değer olmalı.

Kaynakça ve İlham Veren Metinler

Merleau-Ponty, M. (1962). Phenomenology of Perception. Routledge.
İnsan bedeni, dünyayla kurduğumuz ilişkinin merkezindedir.

Norman, D. A. (2013). The Design of Everyday Things. Basic Books.
Kullanıcı odaklı sezgisel tasarımın, görünmez ama etkili gücü.

Eliasson, O. (2004). Your Engagement Has Consequences: On the Relativity of Your Reality. Lars Müller Publishers.
Sanat, yalnızca nesneyle değil, izleyiciyle birlikte var olur.

Manzini, E. (2015). Design, When Everybody Designs: An Introduction to Design for Social Innovation. MIT Press.
Tasarım artık sadece profesyonellere ait değil; toplumsal dönüşümün bir aracıdır.

Escobar, A. (2018). Designs for the Pluriverse: Radical Interdependence, Autonomy, and the Making of Worlds. Duke University Press.
Tasarımı doğa ve kültürle birlikte düşünmenin yolları.

Tags:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *